Son Yayınlar


Anında hava durumunu öğrenebiliyor, her yerde internete bağlanabiliyor, maillerimizi anında cevaplayabiliyoruz. Akıllı telefonlar hayatımızın bir parçası haline geldi. Bu yazıda Akıllı telefonların olmaz ise olmaz teknolojisinden  bahsedilecek. "Dokunmatik Ekran Teknolojisi".

Dokunmatik Ekran Nedir?

Kısaca dokunduğumuzda çeşitli işlemleri yerine getiren ekranlara dokunmatik ekran diyoruz. Akıllı cep telefonlarının ekranları verilebilecek en iyi örnek.


Dokunmatik Ekran'da kullanılan teknolojiler zaman içinde değişmiştir. Bunlardan önemli olan iki tane teknoloji var.


  • Resistif(Resistive) Ekran Teknolojisi
  • Kapasitif(Capacitive) Ekran Teknolojisi


Resistif Ekran Teknolojisi
Resistif yüzey iletken yüzeye dokunuyor

Resistif(Resistive) Ekran Teknolojisi

Resistif ekran teknolojisinin temel mantığı baskı(pressure)dır. "Nokia Xpress Music" telefonunu herkes hatırlar. Bu telefon resistif ekran teknolojisi kullanmaktadır. Bir cisimle veya parmağımızla baskı yaptığımızda ekran baskıyı algılar ve işlemler yürütülür. İki tane katman vardır. Resistif katman ve İletken katman.

Resistive Ekranın Avantajları ve Dezavantajları


  • Resistif ekranlar toza, darbelere dayanıklıdır.
  • Resistif ekran kullanan telefonların şarj süresi daha uzun gider.
  • Resistif ekran kullanan telefonları açık havada kullanmak zor olur çünkü ekran parlaklıkları azdır.


Kapasitif(Capacitive) Ekran Teknolojisi

Touch Screen Technology
2. ve 3. katman içeriği
Kapasatif ekranlarda genelde toplamda 4 katman vardır. En üstte koruyucu katman. Bazı telefonlar koruyucu katman olacak Gorilla Glass teknolojisi kullanır. Altındaki 2 katman elektrostatik yüklerin bulunduğu katmandır. Bu katman işlemciye bağlıdır. 4. katman da LCD(Liquid Cristall Display)dir. 

Yandaki şekilde mavi çizgiler 2. katmanı kırmızı çizgiler 3. katmanı temsil eder. Mavi çizgiler (-) eksi yüklü, Kırmızı çizgiler (+) artı yüklüdür. Zıt işaretli olmalarından dolayı elektrostatik bir alan oluşur. Parmağımızla ekranın belirli yerine dokunduğumuzda iki katmanın kesişimleri olan noktanın koordinatları belirlenir ve o koordinatlar işlem yapılması için işlemciye iletilir.

 İletken olmayan cisimlerle dokunmak kapasitif ekranlarda işe yaramaz. İnsan cildi, bakır, Indium Tin Oxide vb. maddelerle dokunmak gereklidir. Şekerli sakızların içinden çıkan parlak koruyucu poşetler de bu işi görür. Bunun için geliştirilmiş olan özel kalemler vardır. Stylus kalemler özellikle çizim yapmak için vazgeçilmez ürünlerdendir. Kışın telefon kullanmak isteyenler için de özel eldivenler mevcuttur.

Kapasitif Ekranın Avantajları ve Dezavantajları

  • Hassas dokunuşlar yapabiliriz. 
  • Ekran her cismi algılamaz.
  • Resistif ekranlara göre daha dayanıksızdır.
  • Şarj süreleri az gider çünkü ekranlarının parlaklıkları yüksektir.
  • Gün ışığında kullanılmaya müsaittir.

Yazıyı tarihten bir not ile bitiriyoruz.

Tarihten Not:

İlk kapasitif ekran teknolojisi 1976 yılında CERN* 'de kullanılmıştır.





*CERN: Avrupa Nükleer Araştırma Merkezi

Kaynaklar:
Wikipedia - Capacitive Sensing
Youtube - How Does Touch Screen Work?




06.03.2015 tarihinde Ankara Üniversitesinde gerçekleşmiş olan BİLMÖK'ün kapsamında belki de en ilginç konuşmacılardan biriydi Richard Stallman. Bu yazıda "Richard Stallman kimdir?", "GNU nedir? ", "Linux işletim sistemine ne kadar güvenmeliyiz?" sorularına cevap arayacağız.
GNU Kurucusu
Richard Stallman

Richard Matthew Stallman Kimdir?

GNU projesinin ve Özgür Yazılım Vakfının kurucusu olan Stallman'ın internet alemindeki kısaltması "rms" dir. 1953 doğumlu olan Richard Stallman Amerika'nın New York eyaletinde
doğmuştur. Özgür yazılım denilince akla gelen ilk isimdir.


GNU Nedir?

GNU Afrika'da yaşayan bir hayvana verilen isimdir. Türkçesi "Öküz Başlı Antilop"tur. Proje olarak düşünüldüğünde GNU'nun açılımı "GNU is Not Unix" yani GNU Unix değildir. Gerçekten de öyle GNU Unix işletim sistemine benzemesine rağmen Unix'e dair hiçbir kod parçası içermez. GCC yani C dilini derlerken kullandığımız derleyici de GNU Compiler Collection'dan gelmektedir. Sadece Linux denilmesine karşı çıkan Stallman doğrusunun GNU/Linux olduğunu söylemektedir.

Richard Stallman Sunumundan Notlar[BİLMÖK]

Öncelikle çok sempatik biri olduğunu söyleyebilirim. Sahneye çıkar çıkmaz ayakkabılarını çıkardı çorapları ile sunuma devam etti.

Dipnot: Rivayete göre bazı sunumlarında ceketini hatta gömleğini de çıkarıyormuş.

GNU telaffuz ederken dikkat etmemizi öneriyor. "gınu" şeklinde telaffuz edin diyor.

Türkiye'de çayı sevmiş olacak ki sunum boyunca 4-5 bardak çay içti, ekstradan bir şişe de su içti.

Open-Source denilmesinden hoşlanmıyor. Onun yerine Free-Software kullanılmasını öneriyor.

Windows, Google Play, Mac OS, Amazon, Kindle vb. ürünlerin hepsi Malware(Kötü amaçlı yazılım) diyor. Bilgilerimiz sunuculara gönderiliyormuş sürekli. Amazondan bir kitap satın aldığımızda hangi sayfayı okuduğumuza kadar her şey sunuculara gönderiliyormuş.

Richard Matthew Stallman cep telefonu kullanmıyor. Mail ile haberleşiyormuş. Çok acil durumlarda arkadaşlarından telefon etmesi için rica ediyormuş.

Ubuntu free software değil dedi. Çünkü Ubuntunun marketinde paralı uygulamalar bulunuyor. Hatta Ubuntu için SpyWare(Casus Yazılım) dedi.

Firefox açık kaynaklı fakat free software değil.

Libre Office free-software.


Kaynak:
Bilmök
Wikipedia



İşlemciler elektronik cihazların bir çoğunda kullanılan elektronik bileşenlerdir. Kısaltması CPU(Central Process Unit). Bu yazıda işlemcilerin tarihi, kullanım alanları, çalışma prensibi ve transistörler anlatılacaktır.

Intel AMD Competition
Intel-AMD Çekişmesi

İşlemcilerin Tarihi

First CPU Intel 4004
Intel 4004
1970 öncesine kadar mikroişlemci kavramından söz edemiyorduk. Mikroişlemcilerin çıkabilmesi için kelime boyutunun 32 bitten 4 bite indirilmesi gerekiyordu. Bu işlem kolay bir işlem değildi ama sonuçta kelime boyutu 4 bite indirildi. Böylece transistörler tek bir parçaya sığdırıldı. Intel ilk mikroişlemci olan Intel 4004'ü 1971 yılında piyasaya sürdü. İlk programlanabilir işlemci tarihte yerini altın harflerle kazımış oldu. Bu işlemci Federico Faggin tarafından geliştirildi.


Kullanım Alanları

İşlemciler 8bit tasarımı ile başlamış sırasıyla 16bit, 32bit ve şu an kullandığımız 64 bit ile devam etmiştir. 1990 başlarında Server(Sunucu)'larda 64bit işlemciler kullanılmasına rağmen PC'lerde kullanılması 2000 yılını bulmuştur. İlk 64bit işlemciyi AMD üretmiştir daha sonra Intel de bu furyaya katılmıştır. İşlemciler özelliklerine göre çeşitli yerlerde kullanılabilir. Örnek verecek olursak Server(Sunucu)'lar, PC (Personal Computer), Akıllı Telefon, Tablet ve birçok elektronik cihazda işlemci kullanılır. Tabi ki server ve telefon için kullanılan işlemciler aynı değildir. Telefonlarda mobil işlemci diye adlandırılan işlemciler kullanılır. Snapdragon mobil işlemciler arasında en verimli işlemci olarak kullanılır. 


Çalışma Prensibi

İşlemciler karmaşık işlemleri hızlı bir biçimde çözebilen bileşenlerdir. Örneğin 10 basamaklı iki sayının çarpımını el ile yapmak en iyi ihtimal 1 dakikamızı alırken işlemci bunu milisaniyeler içinde yapar. Peki nasıl oluyor da işlemci bu kadar hızlı işlemi bir arada yapabiliyor?

İşlemciler bilgisayarın beyni gibidir. Bir bilgisayar işlemcisinin içinde milyarlarca transistör vardır. Transistörü tanımlayacak olursak, gerilim ve akım kaynağı ile başka gerilimleri kontrol etmeye yarayan yarı iletken elektronik devre elemanlarıdır. Transistörler aslında her elektronik cihazlarda kullanılırlar: TV, Radyo. Peki nasıl çalışıyorlar? 

Aslında temel prensip çok basittir. Tıpkı elektrik anahtarı gibi elektrik akışını kontrol ederler. Anahtar açık iken buna 0 durumu diyebiliriz. Ya da kapalı iken buna 1 durumu diyebiliriz. Biliyorsunuz ki bilgisayarlar 1 ve 0'lardan oluşur. Bilgiler bu şekilde elektrik akımının oluşturduğu bitlerde yani 1 ve 0 larda anlık olarak işlenir ve saklanır. Fakat bu anahtarın aksine transistörün hareketli bir parçası yoktur. Ve insan kontrolüne ihtiyaç duymaz. Üstelik transistörler anahtarı elle kapamaktan daha hızlı çalışır. Ve en önemlisi transistör inanılmaz derecede küçüktür. Tüm bunlar yarı iletkenler sayesinde mümkündür. Saf silikon yarı iletkendir ve transistör yapımında kullanılır. Transistörler bugün 22 nanometre genişliğinde yani 50 atom büyüklüğündedir. Moore yasası her iki yılda bir çipin içine sığabilecek transistör sayısının iki katına çıkacağı öngörür. 

Gelecekte Transistörler

Moore yasasının fiziksel olarak bir limiti vardır. Transistörde uçlar birbirine yaklaştıkça kuantum etkisi önemli hale geliyor ve elektronlar diğer uca tünel oluşturabiliyor. Yani bu durumda elektronların akmasını engelleyecek büyüklükte bir bariyer oluşması mümkün olmayabilir. Bu geleceğin transistörleri için büyük bir problem. Muhtemelen 10 yıl içinde bu sorunlar yüzleşeceğiz. Yani o zamana kadar transistörleri bildiğimiz gibi iyileştireceğiz. 

İşlemcilerin molekülleri olan transistörleri, işlemci tarihini, işlemci çalışma prensibini bu yazıda incelemiş olduk. Bir dahaki yazıda görüşmek dileğiyle.



Kaynak:
http://tr.wikipedia.org/wiki/Mikroi%C5%9Flemci
https://www.youtube.com/watch?v=cNN_tTXABUA
http://www.intel.com/content/www/us/en/history/museum-story-of-intel-4004.html




Teknoloji hızla gelişmeye devam ediyor. Bu yazıdaki konu 3D yazıcı nedir? Tarihi nedir? Hangi alanlarda kullanır? Gelecekte 3D yazıcıları neler bekliyor? olacak. Ayrıntılar yazının devamında.

3D Yazıcı Nedir?

3D yazıcı, CAD(Bilgisayar destekli tasarım) programları ile modellenmiş nesneleri gerçek ortamda ortaya çıkaran yazıcılardır. Örnek olarak 3DsMax ile modellediğiniz bir nesneyi 3D yazıcı ile basabilirsiniz. Baskı işlemi yapılırken birçok ham madde kullanılabilir. En yaygın olan ham maddeler sert plastik olan PLA ve ABS 'dir. 

3D Yazıcı Tarihi

İlk 3D faaliyetlerine 1980 yılında başlanmıştır. Evet yanlış duymadınız 3D basım teknolojisi çok da yeni değil. Peki nasıl oluyor da son yıllarda adını sıkça duyuyoruz? Bunun nedeni medyanın bu teknoloji üzerinde durması ve insanların da bu teknolojiyi merak edip kullanmak istemesidir. Medya 2010 yılından itibaren 3D yazıcılar üzerinde durmuştur. 3D yazıcıların market hacmi 2012'de 2.2 milyar dolara yükselmiştir. Görünen o ki satış - pazarlama üzerinde medyanın etkisi büyük.

3D Printer
The Cube 3 


**************
İlginizi Çekebilir -> 3D Teknolojisi


Kullanım Alanları

Kullanım alanları bir çok kategoriye ayrılabilir. Bunlardan bazıları aşağıda belirtilmiştir.

Endüstriyel Kullanım 

Endüstride 3D yazıcılar şu an pek kullanılmıyor olsa bile yakın tarihte örneklerine sıkça rastlayacağız. 
  • Arabalar yapılırken parçaları büyük 3D yazıcılar ile basılacak. Kalıplara ihtiyaç duyulmayacak. 
  • Evimizdeki herhangi bir mekanik veya elektronik aletin bozulan parçasını bize verilen 3D model ile kendi evimizde basıp tamir edebileceğiz.
  • Kendi arabamızı yapacağız(Örneği var).

Bireysel Kullanım

İleride çoğumuzun evinde 3D yazıcı bulunacak. Kendi modellerimiz ile istediğimiz şekli basabileceğiz.

  • Çocuğumuzun oyuncaklarını kendi evimizde üreteceğiz
  • Sevgilimizin ve kendimizin modelini 3D yazıcı ile basıp ona sürpriz yapabileceğiz
  • Evimize dekorasyon için çeşitli objeler üretebileceğiz

Uzayda Kullanım

Bize çok uzak gelse de büyük ülkeler uzaya kendileri gibi büyük yatırımlar yapıyorlar. Örnek olarak NASA(National Aeronautics and Space Administration) 3D yazıcı kullanarak besin üretmek için çalışmalara başladı bile. Amaç ise uzayda herhangi bir gezegende besin üretimine imkan tanımak ve gezegeni yaşanabilir hale getirmek. Düşünsenize kendi besininizi kendiniz basıyorsunuz. Kulağa çok uzak gelen şeyler. Fakat gelecekte bunlar gerçekleşecek. 

Ülkemizde Fiyatlar

Fiyatlar 2000 $ ile başlıyor 15000 $ a kadar devam ediyor. Teknoloji daha yeni tanınan bir teknoloji yakın zamanda fiyatların ucuzlayacağına inanıyorum. 


Ülkemizde 3D yazıcı ve baskı konusunda ilk ve tek konsept mağazası olan bir firma var. 3 Dörtgen. 3D baskı, tarama, tasarım hizmeti veren mağaza yıl içerisinde güzel etkinlikler de düzenliyor.


3D yazıcılar hakkında konuştuk. Yorum yapmayı unutmayın. Kendinize iyi bakın.



Kaynaklar:





Şüphesiz ki günümüzde telekomünikasyon hızla gelişiyor. İnsanlar daha çok telefon görüşmesi yapıyor, daha çok internete giriyor, daha çok mesaj atıyorlar. Yani daha çok veri taşınıyor, yük artıyor. Eski teknolojiler de bunu karşılayamaz hale geliyorlar. Çözüm olarak yeni teknolojiler geliştiriliyor. Yazımda 4G teknolojisi hakkında temel bilgiler bulacaksınız. Ayrıntılar yazının devamında.

2G, 3G, 4G, ... Tamam da Nedir bu 'G' ?

'G' İngilizce bir kelime olup 'generation' kelimesinin baş harfidir. Türkçesi ise 'nesil' anlamına gelir. 4G, dördüncü nesil kablosuz telefon teknolojisidir.


4G'ye geçmeden önce önceki nesilleri de incelememiz gerekir.

3G to 4G
3G out 4G in

Nesil Tarihleri

Birinci Nesil [1G]

İlk ortaya çıkan teknolojidir. 1G teknolojisi iki kaynak arasında sadece ses gönderimi ve alımı şeklinde çalışıyordu.

İkinci Nesil [2G]

2G olarak da isimlendirilebilir. Ses ve mesajlaşma için GSM, internet için GPRS örneği vardır. Bugünkü haberleşme teknolojisinin yüzde 60'ı ikinci nesildir.

Üçüncü Nesil [3G]

3G olarak isimlendirilir. Üçüncü nesil ile hayatımıza görüntülü konuşma girdi. Yazının başında da belirtildiği üzere veri miktarının artması sonucu Türkiye 3G'ye yakın zamanda geçmişti. 3G ile birlikte daha hızlı internet gelmiştir. Telefon operatörleri 3G kapsama alanlarını günden güne geliştirmektedir. Türkiye'nin mobil operatör devleri Turkcell, Vodafone ve Avea 3G ile birlikte çeşitli servisler ortaya çıkarmışlardır. Fakat Türkiye'nin bazı yerlerinde kapsama alanı sıkıntısı hala daha yaşanmaktadır. Güzel olan şu ki operatör şirketlerine telefonun çekmediği yeri koordinatları ile birlikte bildirebiliyorsunuz. Böylece onlar çekmeyen bölgeye baz istasyonu dikmek için çalışmalara başlıyor. En azından onların söylemi bu.

Dördüncü Nesil [4G]

Türkiye'de merakla beklenen kablosuz telefon teknolojisidir. 4G ile hücresel ağ sistemi kullanılıyor. 3G teknolojisinde çıkan sorunların 4G ile çözülmesi bekleniyor. 4G teknolojisini ilk Japonya 2004 senesinde duyurmuştur. 2009 yılında ise ABD 4G testini yapmış ve başarı ile tamamlamıştı. 4G ile taşınabilir TV, çok ortamlı mesajlaşma, hızlı internet hayatımıza girecek. Şebekelerin kapasiteleri yükselecek. Yani veri yoğunluğuna bağlı aksaklıklar giderilecek. En azından 100 Mbit/s veri hızı bekleniyor.

 Türkiye'deki 4G Gelişmeleri Neler?

Turkcell çalışmalara başladı bile. 2014 yılı Ekim ve Kasım tarihlerinde 4 ilde testleri gerçekleştirdi ve testler başarılı oldu. Yani Türkiye 4G teknolojisine hazır. Turkcell eski CEO'su Süreyya Ciliv'e ve haberleşme bakanı Lütfi Elvan'a göre Türkiye 4G'ye 2015 yaz ayında geçebilecek.

Umarım bu tarihler ertelenmez ve hızlı internete biran önce kavuşuruz. 4G hakkında temel bilgileri içeren bir yazı oldu. Umarım yazım beğenilmiştir. Yazılarım devam edecektir. Takipte kalın, kendinize iyi bakın.


Kaynak:
http://tr.wikipedia.org/wiki/4G




Dünyanın seyrini değiştiren kişi, inovasyon denilince akla gelen isimlerden biri bu yazımın konusu olacak. Tekno Maytap'da tarihte ve yaşayan önemli insanların başarı hikayelerini siz değerli okuyucularımla paylaşmak istiyorum. Bunun nedeni ise bu değerli insanların hayatlarından ilham alabilmek. Ve tabi ki kullandığımız teknolojinin babalarının hayatlarını bilmeden olmaz.

Bill Gates Picture
Bill Gates | Microsoft'un Kurucusu

William Henry Bill Gates Kimdir?

1955 yılında Amerika'nın Seattle kentinde dünyaya gelen William Henry Bill Gates evli ve üç çocuk babasıdır. Bill Gates'in blogu olan gates notes 'daki tanıma göre; Bill Gates, teknoloji uzmanı, iş
adamı ve hayırseverdir. Bill Gates'in annesi öğretmen babası avukattı. Henüz daha on iki yaşında iken bilişim kurslarına gitti. En yakın arkadaşı Paul Allen ile birlikte boş zamanlarını bilgisayar yazılımı ile değerlendiriyordu. Eşi Melinda Gates'dir.

Tarihler İle Bill Gates

1955

Doğum. Seattle, WA.
Bill Gates Childhood
Bill Gates Çocukluk

1967

Lakeside okuluna başladı. İlk bilgisayarını bu okulda kullandı. 

1968

İlk Kullandığı Bilgisayar



Bilgisayar merkezinde Paul Allen ile birlikte programlamaya başladı.


Bill Gates Young
Bill Gates Genç Hali


1972

Paul Allen ile birlikte Traf-O Data şirketini kurdular.

1973

Harvard Üniversitesine girdi.

1975

Harvard Üniversitesinden atıldı, Paul Allen ile birlite Micro-soft'u kurdu. Albuquerque.

Bill Gates ve Paul Allen

1976

Şirketin ismi Microsoft olarak değiştirildi.

1979

Şirket Washington'a taşındı.

1985

Windows'un ilk sürümü piyasaya sürüldü. Windows 1.0

1994

Melinda Ann French ile evlendi.
The original Xbox

2001

Xbox piyasaya sürüldü.

2007

Onur Madalyası aldı.

2008

Microsoft'daki işini bıraktı.

2014

Microsoft'a geri döndü. Teknoloji danışmanı olarak işine devam etmektedir.


Sayılar ile Bill Gates

  • 2009 yılında Forbes'a göre 60.0 Milyar $ ile dünyanın en zengin kişisi. (Sonraki yıllarda Carlos Slim isimli Meksika'lı iş adamına birinciliği kaptırmıştır, 2014'de Bill Gates 67.0 Milyar $ ile dünyanın ikinci en zengin kişisidir. )
  • Microsoft'un IBM için geliştirdiği MS-DOS işletim sistemi dünyada 120 milyon nüsha ile satış rekoru kırmıştır.
  • Evinin büyüklüğü 6100 metre kare.
  • Saniyede 230 $ kazanıyor.
  • Bill ve Melinda Gates gelecek 10 sene için dünyanın fakir ülkeleri için, araştırma geliştirme, aşı temini için 10 milyar dolar taahhüt etmiştir.

Bill Gates eşi ile birlikte Bill & Melinda Gates Vakfını kurdular. Bu Vakfın amacı özellikle dünyanın fakir ülkelerindeki hastalıklara karşı nasıl önlem alınabileceğidir. Vakfın sloganı ise: 

Innovation to defeat diseases.
Yani, hastalıkları yenmek için inovasyon.

Bill Gates'in Dönüm Noktaları

  • Annesi ve babası Bill Gates'in bilişime olan yatkınlığını görmüş ve onu bilişim kurslarına göndermiş.
  • Bill Gates'in, Paul Allen ile tanışması.
  • Bill Gates'in Harvard Üniversitesinden atılması
  • Melinda ile evlenmesi
Dönüm noktalarını artırmak mümkün. Önemli bulduğum dönüm noktaları benim için bunlar. Daha önceki yazılarımdan WhatsApp Messeger Başarı Hikayesi'nde de dönüm noktalarından bahsetmiştim.

Yakın Zamandaki Bill Gates Haberleri(2014-2015)

  • Bill Gates insanları Yapay Zeka üzerine uyardı. İleride yapay zekanın çok güçleneceğini dile getiren Gates, yapay zeka üzerine çalışan Microsoft Research takımı ile ters düştü. Yapay Zeka hakkında olan yazıma buradan ulaşabilirsiniz.
  • 2014'te Bill Gates kendi blogunda okuduğu kitapların listesini paylaştı. Oldukça dikkat çeken yapıtlar var. Benim dikkatimi çeken kitap ise Walter Isaacson'un yazmış olduğu Steve Jobs kitabı oldu. Bill Gates en büyük rakibinin hayatını anlatan kitabı okumuş. Kitaplara buradan ulaşabilirsiniz.
  • Bill Gates dışkıyı temiz suya çeviren bir projeyi inceledi ve suyun tadına baktı. Suyun tadının güzel olduğunu söyleyen Gates, projeyi sevmişe benziyor. Merak edenler için devamına buradan ulaşabilirsiniz.

Umarım yazım beğenilmiştir. Bir sonraki yazıda görüşünceye dek kendinize iyi bakın.



Kaynaklar




Blogumun büyük bölümünü gelecekteki teknolojilere ayırıyorum. Bu yazımın konusu da gelecekte birçok alanda kullanılması beklenilen bir araç. Drone.

Drone Nedir?

Drone, en basit tanımıyla 4 tane pervanesi olan insansız hava aracıdır. Genellikle insanlar ilk gördüğünde Drone'ları oyuncak zannederler. Fakat geleceğe baktığımız zaman birçok alanda  Drone'ların kullanılacağını öngörebiliyoruz. Aşağıda da Türkiye'de satışı olan bir Drone görmektesiniz. Parrot AR Drone 2.0 'ın Türkiye'deki satış fiyatı yaklaşık olarak 1000 ₺.

Parrot AR Drone 2.0
Parrot AR Drone 2.0

Drone'ların Kullanım Alanları

>Kargo / Kurye olarak

Amazon bunun için çalışmalara başladı bile. Amazon Prime Air projesi ile teslimatlar Drone ile teslim edilecek. Müşteriler de beklemek zorunda kalmayacaklar. 


Amazon Teslimat Robotları
Amazon Teslimat Drone'ları
     #    Bu video ile de bunun nasıl mümkün olduğunu görüyoruz. Gerçekten mükemmel hizmet.


https://www.youtube.com/watch?v=98BIu9dpwHU

>İlk yardım

Bu projeyi gördüğümde tüylerim diken diken oldu. Çok güzel bir proje olmuş bence. Uygulamaya girerse eğer birçok hayat kurtarır. Olay kısaca şöyle çalışıyor. Acil durum olduğunda 112'yi arıyoruz. Sistem bizim konumumuzu anında tespit edip bize bir tane Drone yolluyor. Drone'da kamera ve ilk yardımda kullanılacak malzemeler yer alıyor. Kamerayı hastaya tutuyoruz ve Drone'u kontrol eden kişi bizimle iletişime geçiyor. Neler yapmamız gerektiğini söylüyor. Ambulans gelene kadar ilk yardımı yapmış oluyoruz. Umarım bu proje hayata geçer.

# Aşağıda videosunu izleyebilirsiniz.


>Film sektöründe

Film çekimlerinde o muhteşem görüntüleri yakalamak için artık helikopter kiralamanıza gerek yok. Drone kamerası sayesinde istenilen sahneyi çekmeye olanak sağlıyor. Ayrıca helikopter her alana uygun değildir, her yere giremez fakat Drone'larda bu sorun olmaz. Neredeyse bütün ortamlarda çalışabilir.

>Askeri Alanda

Bu alanda kullanılmasını sevmiyorum. Amerika zamanında bu alanda çok kullandı ve birçok insan bu yüzden öldü. Savaşlarda istihbarat amaçlı kullanılıyor.


>Yangın Söndürme

Son zamanlarda büyük Drone'lar ile yangın söndürülmektedir. Özellikte itfaiyenin giremeyeceği yerler için Drone'lar çok kullanışlı olabilir.

Bu başlıkları artırmak mümkün. Sizin de kullanım alanları hakkında aklınıza fikir gelirse yorum olarak yazabilirsiniz. 

Drone'ları son yıllarda çok duyuyoruz fakat ilk Drone(İnsansız Hava Aracı) 1916 yılında Archibad Low tarafından geliştirilmiştir.  Devam eden geliştirmeler ile birlikte 1. ve 2. Dünya savaşlarında bile kullanılmıştır. 


Bu yazımda Drone (İnsansız Hava Araçları) hakkında bilgiler verdim.  Bu Drone'lara giriş niteliğinde bir yazı oldu. Yeni yazılar da yazacağım. Umarım yazım beğenilmiştir. Bir sonraki yazıda görüşünceye dek. Esen kalın.


Kaynak
The New York Times
Webrazzi
Wikipedia